Sarıyer Rumeli Feneri Bisiklet Gezisi
- eurasiavelo
- 30 Oca 2022
- 3 dakikada okunur
Bu programda İstanbul Sarıyer’de bulunan Rumeli Fenerinde bisiklet gezisi yapacağız. Rumeli Feneri, İstanbul Boğazı’nın Avrupa yakasında en kuzeyde ve Sarıyer ilçesine bağlı şirin bir balıkçı köyü. Rumeli Feneri, İstanbul Boğazı’na Karadeniz’den ilk giriş noktasıdır. Sarıyer ilçe merkezinden 12 kilometre uzakta olan köyün sakin bir havası var. Yerleşim, köyde bulunan balıkçı limanı etrafında toplanmış. Mahallenin sahilinde kayalık falezler bulunuyor. Bu kayalıklar Öreke Adaları olarak adlandırılıyor. Rumeli Fenerinde Topçu Kalesi bulunuyor. Kalede, o dönem 60 asker evi, 100 top, cephanelik, buğday ambarları, bir camii vardı ve 300 asker yaşıyormuş. Tarihin eski dönemlerinde yaşamış toplumları bilim ve sanat açısından incelenmesi, hem günümüzü hem de geleceği aydınlatarak, bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarını sağlar. Tarihi yerleri gezerek, günümüz koşullarının, nasıl bir geçmişten etkilenerek oluştuğunu anlamak, geleceği yapılandırırken daha zengin ve bilinçli bir düşünce yapısına sahip olunmasını sağlar. Seyahat, her adımda yeni bir şeyler öğreten, nereye yapılırsa yapılsın insanın zihnini açan ve geliştiren; dünyaya, insanlara farklı bir açıdan bakmayı sağlayan bir süreçtir. Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? Kitaplardan, internetten, çok hızlı bir şekilde yazılı, görsel ve sesli bilgiye ulaşabilirsiniz ama gezerek öğrenen kadar detaylı bilgiye sahip olur. Tarihsel süreçte seyahat kültürü incelendiğinde insanların her dönemde farklı amaçlarla seyahat ettikleri görülüyor. İnsanlığın ilk dönemine uzanan yolculuklar, dini, ticari ve siyasi nedenler olmak üzere zaman içerisinde çeşitlilik kazanmış. Yakın zamana kadar kitle turizminde topluluk halinde planlı ve düzenli turlar tercih edilirken artık günümüzde bireyselleştirilmiş özel ilgi turlarına yönelme eğilimi başladı. Modern kitle turizminde modayı takip ederek çevre bilincinden uzak planlamaların yerine daha bağımsız ve spontane durumlar ön plana çıkıyor. Seyahate çıkamayanlar ise özlemini sosyal medyadan gideriyor. Çoğu kişi seyahat ilhamını sosyal medyadan alıyor ve gittiği yerlerden paylaşım yapıyor. Gezilen-görülen yerlerin fotoğraflanması rahatlıkla anlaşılır bir durum. Bir hatıra kalması niyeti var çoğunda. Belki de bu niyetin ardında, anı sonsuz kılma hevesi. Bir diğer yandan, şahit olunan güzellikleri dostlarla paylaşma niyeti var. Gidilip memnun kalınanları tavsiye, kalınmayanları uyarı mahiyetinde not etme düşüncesi. Fakat tüm bu iyi niyetlere rağmen gezilen yerleri sosyal medyada paylaşma düşüncesinin, bambaşka yerlere sürüklediği de görülüyor. Bunların en başında da mekanla kurulan ilişkinin sarsılması ve yüzeyselleşmesi yer alıyor. Çünkü fotoğraf çekme ya da kameraya alma ve alınan görüntüyü anında paylaşma dürtüsü, mekanın ruhunu hissetmeyi engelliyor. Çünkü sosyal medya; anlık paylaşımların anlık tüketiminin yapıldığı bir mecra. Seyahat ise an’ı büyüten, dönüştüren ve yeniden üreterek bireyi yenileyen bir süreç. Gezide yürünen yollar, sadece dışarıda değil. İçsel bir yolculuk var orada. Temaşa edilen manzarada bakanın gözleri sadece karşısına değil, kendi içerisine de bakıyor. Ruhunun karlı dağlarını, geniş ovalarını, karanlık kuyularını ve yemyeşil çayırlarını da gözlemliyor. Ziyaret edilen tarihi eserde, eserin tarihinden kendi kişisel tarihine doğru yol alıyor. Tüm bunlar elbette ki ancak mekanın ruhu hissedilmeye çalışıldığında yaşanabilecek deneyimler. Seyahat etmenin en güzel yönlerinden biri yeni kültürlerle tanışmak. Seyahat, insanın sorunlara karşı pratik çözüm geliştirme kapasitesini artırıyor. Yerinden kıpırdamayan, evinden, şehrinden öteye hiç çıkmayanların kendileriyle ilgili bilgi dağarcığı da bir hayli kısıtlı oluyor. Yola çıkmak insanın kendini terbiye etmesi, idare etmesi, hangi zorluklar karşısında ne tepki göstereceğini sınaması ve kendi kendini tanıması için en işlevsel süreç. Sık seyahat edenlerin hayata daha olumlu baktığı ve daha sık güldüğü yapılan araştırmalarla ortaya konulan tespitler arasında. Rumeli Feneri bir balıkçı köyüdür. İstanbul'un balık ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayan Sarıyer'deki balıkçılar karşılıyor. Balık sadece bir gıda değil aynı zamanda sağlık da demektir. Balıkçılık ve balık yeme alışkanlığı bambaşka bir kültür olarak göze çarpar. Balık tutmaktan satmaya, pişirme tekniklerinden restoranlarda sunulmasına kadar kendi içinde farklılıkları ve alışkanlıkları geliştirdiği için bir kültüre dönüşmüştür. Çevreyi ve doğayı korumak için ilk önce kendi alışkanlıklarımızdan başlamamız gerekiyor. Bisiklet sürme koşullarını iyileştirilmesi ve bisiklet kullananların sayısının artması için mücadele ediyoruz. Sürdürülebilir en sağlıklı ve sosyal ulaşım aracı olan bisikletle, Birlikte yaşanabilir daha temiz şehirlerde, bisikletli mutlu insanların sayısını arttırarak, tüm dünyada büyük değişim ve dönüşüm içerisinde olabiliriz. Bisiklet İnisiyatifi" zincirinin bir halkası da sen olabilirsin. https://www.bisikletinisiyatifi.org/
Bu video dan sonra iyi bir tur planlamamak mümkün değil :)